Anasayfa
Devamını yazmayı düşünüyorum ama geç olacak biraz
4 Temmuz 2003 Saat 14.00 Yer Süleymaniye Türk Özel Kuvvetler Karargahı
Kerkük'ten 11.00 da yola çıkan Amerikan konvoyunun Süleymaniye'ye gittiğini haber alan Türk Karargahındaki askerlerimiz konvoyun , özellkle bu kadar kalabalık bir konvoyun ne için Süleymaniye'ye geldiklerini merak ediyor , bir yandan da çıkabilecek büyük bir eylem olasılığna karşı gelen askerlere yardım için hazırlanıyorlardı.Dikkatlerini çeken garip şeylerden biri ise konvoy yola çıktığından beri bir Nato helikopterinin karargahın üzerinde daireler çizerek dolaşmasıydı.
Süleymaniye'deki Türk Timi gayet başarılı ve gizli bir operasyonla Bölgedeki Türkmen tapularını kurtarmıştı.Bu olayın gizliliğinden bir an bile şüphe duymayan Yüzbaşı Bozkurt hem hazırlığını yapıyor bir yandan da dışarıda hareketlilik olup olmadığına bakıyordu.İçinde kötü bir his vardı.Acaba bunun nedeni tepelerindeki helikoptermiydi sadece?
Türk Özel Kuvvetleri Komutanı Binbaşı Aydın Eser, gözleri boşluğa dalmış, elinde kalemini çeviriyor , kafası karma karışık bir durumda bu karışıklıkların herbirinden kurtulmak için bir çözüm üretmeyi çalışıyordu.Böyle bir sesszlik içinde düşüncelere dalmış giderken ,Kapı tıkladtıldı içeri giren Yüzbaşı Bozkurttu
"Efendim Amerikan Konvoyu arka ve ön taraftaki caddelerin çıkışlarını zırhlı araçlarla kapattı ve tüm iletişim araçlarımız devre dışı kaldı"
Konvoyun kendileri için geldiğini anlayan Binbaşı Eser büyük bir sükunetle ayağa kalktı.Kapıya yöneldiğinde dışarıdan gelen silah seslerinin etkisiyle duvara yaslanıp camın kenarından dışarı baktı.Dışarıda peşmergeler sağa sola rasgele ateş ediyordu.Nato askerlerinin hemen yanındaydılar.Binbaşı hemen aşağıya indi kapıyı açtığında gelen kişi 173.Hava indirme Tugayı timinin komutanı Albay William Mayville idi.Binbaşı onu içeri davet etmek üzereyken Mayville'ni yanındaki askerler Binbaşı'nın üzerine çullandılar ve onu yere yatırdılar.Binbaşı : "Bu da ne demek oluyor?"
Mayville:"Türkmen tapularını gayet başarlı bir şekilde ele geçirdiniz , ama keşke biraz daha dikkatli olsaydınız!"
Binbaşı ateş etmeye hazırlanan askerlerimize durun emrini verdiğinde karargahtaki askerler büyük bir şokla silahlarını indirdiler.Bu sırada Nato askerleri içeri girmiş ve ellerini kelepçelemek üzere askerlerimize yönelmiştiler.Askerlerimiz silahlarını zorlukla bırakıp boğazlarına takılan düğümden kurtulmak için herşeyi yapmaya hazır bir halde kelepçelendiler.Nato askerleri , askerlerimizi çıkartacakları sırada Mayville :
"Bu Türk askerleri çok gururludurlar.Yüzleri görünmesin" emrini verdi
Bunun üzerine amerikan askerleri askerlerimizin başına çuval geçiridi.Askerlerimiz Karargahtan çıkarılıp Kamyonlara bindirilirken Amerikan askerleri Karargahtaki tüm malzemeyi toplamakta ve heryeri didik didik aramaktaydı.
4 Temmuz 2003 Yer Almatı / Kazakistan
Güray duştan çıkıp ağır adımlarla koltuğa doğru ilerledi ve bir sigara yakıp televizyonun karşısına geçti.Biraz dinlenmek istiyordu artık.Günlerdir planladıkları operasyon sonucu Rus Mafyası'na büyük darbe indirmiş ; onların silah depolarını ele geçirmişlerdi.Tam uykuya dalmak üzere iken kapı zili çaldı.Masadan silahını alıp dikkatlice kapıya doğru yürüdü , kapı deliğinden baktğında , gelenin Hakan olduğunu gördü ve kapıyı açar açmaz:
- Ne var Hakan?
-Efendim , Süleymaniye'deki karargahımızı basmışlar
-Kim basmış?
-Amerikalılar basmış , arkadaşlarımızın başına çuval geçirmişler efendim.
Güray bunu duyunca burnunda soluyarak , kısık ve sert bir sesle "Şerefsizler" diyebildi.Kalkıp biraz vodka aldı.Bir dikişte bitirdiği bardaktan sonra sinirleri biraz olsun yatışmıştı.1-2 dakikalık bir sessizlikten sonra
kendini biraz olsun toparlayıp sözlerine devam etti:
-Peki politik bir kargaşa var mı?
-Evet arkadaşlarımızın bırakılması için çok büyük bir baskı var Abd'ye
-Peki amaçları neymiş , neye dayanarak askerlerimizi tutukalaybiliyorlar?
-Efendim orasını kimse bilmiyor şuan.Sizin bir fikriniz var mı bunun hakkında
-Evet.1 Mart'ta tezkerenin kabul edilmemesinden sonra Türkiye’deki Amerikan kuvveterinin halk tarafından yumurta ve domates yağmuruna tutulmasına Mayville şerefsizinin büyük tepki gösterdiğini duymuştum.
Bununla Amerika hem tezkerelerin intikamını aldı hem de Mayville'nin Türk askerine gövde gösterisi yapmasını sağladı.Amerika'dan beklenebilecek bir hainlikti bu.Peki çatışma olmuş mu?
-Hayır çatışma olmamış Ankara'dan buna dair emir gönderilmiş.
-Bir emriniz var mı efendim?
- Rus mafyası bu aralar durgundu yakında bir hareketlenme olur tedbirli olun
-Emredersiniz efendim.
8 Temmuz 2003 Yer Karaganda /Kazakistan
Sergey Rutskoy : ”Gelebilir miyim efendim”
Kiryl İlyiç “İçeri gir Sergey!”
Sergey Rutskoy içeri girer.
Kiryl İlyiç : “Nedir durumlar? Türkiye ajanları ne durumda”
Sergey: ”Efendim.Çuval olayından sonra büyük sarsıntıdalar.Görev yerleri değişenler oldu.Listesi elimde”
İlyiç : “Masaya bırakıp çıkabilirsin”
İlyiç viskisini yudumlarken dosyalara göz atmaya başladı.İlk sayfada gördüğü resimle kendini yeniden doğmuş gibi hissetti.Yıllardır Uranyum yataklarından Rusya’ya gizli taşıma yapan İlyiç birçok kez Güray Bozkurt engeline takılmıştı ve artık ondan korkmaya başlamıştı.Dosyada Güray’ın yeni görevi yazmıyordu.İlyiç ezeli düşmanını bu kadar kolay bırakmaya hiç niyetli değildi ve Sergey’i çağırdı.
İlyiç “Sergey şu Güray’ın yeni görev yerini belki birgün misafirliğe gideriz”
Sergey “Emredersiniz efendim”
7 Temmuz 2003 Yer Almatı / Kazakistan
Hakan Ankara’dan gelen yeni görevleri Güray Bozkurt’a iletmek için evine doğru yola çıktı.Yıllardır buradaydı ve artık takip edilmeye alışmıştı ama yine de gayet dikkatli bir şekilde yürüyordu.Sergey Ankara’dan yeni emirler geldiğini duyduğundan beri Hakan’ı izliyordu.Ama herhangi bir ipucu bulamamıştı.Hakan’ı takip etemeye devam ediyordu.Ama insanların iş çıkış saatinde bir kişiyi takip etmek gerçekten zordu ve Hakan bu fırsatı çok iyi kullanarak izini kaybettirmişti.Güray kapıyı açtı ve Hakan’a gel işareti yaptı.
-Hayırdır Hakan Ruslar’da bir haraketlilik mi var?
-Hayır.Efendim sadece takip ediyorlar.
-Anladım.Peki Ankara’dan bir haber var mı?
-Efendim onun için geldim. Buradaki görevimizin sona erdiğini bildirdiler ve yeni görevimizi verdiler.
-Ne görevi bu?
- Buyrun efendim bu dosyada herşey mevcut
Güray dosyayı eline aldı.İlk sayfasını çevirdiğinde gördüğü fotoğraf karşısında şok olmuştu.5-6 saniye sonra bu şaşkınlık sinsi bir gülümsemeye dönüşmüştü.William Mayville'nin yakalanması görevinin kendisine verilmesi onu hayli sevindirmişti.Hakan'a dönüp
-Bak buna sevindim. Ruslarla uğraşmaktan bıkmıştım.Sen gerekenleri ayarla ben de hazırlıklarımı yapacağım en kısa zamanda yola çıkalım.
Hakan gittiğinde , Turancılar Takımı Lideri Güray Bozkurt artık Ruslarla uğraşmayacağı için mutluydu.2001 yılından beri bu görevdeydi ve yeterince tanınmıştı.Son zamanlarda başka bir göreve verilmesi gerektiğini düşünüyordu.Yeni görevinde bugüne kadar her zaman yanında olan Hakan’a da yer vermeyi düşünüyordu.Nasıl bir plan yapabileceğini kafasında kurgulayarak eşyalarını toplamaya başladı.
4 Temmuz 2003 Saat 14.00 Yer Süleymaniye Türk Özel Kuvvetler Karargahı
Kerkük'ten 11.00 da yola çıkan Amerikan konvoyunun Süleymaniye'ye gittiğini haber alan Türk Karargahındaki askerlerimiz konvoyun , özellkle bu kadar kalabalık bir konvoyun ne için Süleymaniye'ye geldiklerini merak ediyor , bir yandan da çıkabilecek büyük bir eylem olasılığna karşı gelen askerlere yardım için hazırlanıyorlardı.Dikkatlerini çeken garip şeylerden biri ise konvoy yola çıktığından beri bir Nato helikopterinin karargahın üzerinde daireler çizerek dolaşmasıydı.
Süleymaniye'deki Türk Timi gayet başarılı ve gizli bir operasyonla Bölgedeki Türkmen tapularını kurtarmıştı.Bu olayın gizliliğinden bir an bile şüphe duymayan Yüzbaşı Bozkurt hem hazırlığını yapıyor bir yandan da dışarıda hareketlilik olup olmadığına bakıyordu.İçinde kötü bir his vardı.Acaba bunun nedeni tepelerindeki helikoptermiydi sadece?
Türk Özel Kuvvetleri Komutanı Binbaşı Aydın Eser, gözleri boşluğa dalmış, elinde kalemini çeviriyor , kafası karma karışık bir durumda bu karışıklıkların herbirinden kurtulmak için bir çözüm üretmeyi çalışıyordu.Böyle bir sesszlik içinde düşüncelere dalmış giderken ,Kapı tıkladtıldı içeri giren Yüzbaşı Bozkurttu
"Efendim Amerikan Konvoyu arka ve ön taraftaki caddelerin çıkışlarını zırhlı araçlarla kapattı ve tüm iletişim araçlarımız devre dışı kaldı"
Konvoyun kendileri için geldiğini anlayan Binbaşı Eser büyük bir sükunetle ayağa kalktı.Kapıya yöneldiğinde dışarıdan gelen silah seslerinin etkisiyle duvara yaslanıp camın kenarından dışarı baktı.Dışarıda peşmergeler sağa sola rasgele ateş ediyordu.Nato askerlerinin hemen yanındaydılar.Binbaşı hemen aşağıya indi kapıyı açtığında gelen kişi 173.Hava indirme Tugayı timinin komutanı Albay William Mayville idi.Binbaşı onu içeri davet etmek üzereyken Mayville'ni yanındaki askerler Binbaşı'nın üzerine çullandılar ve onu yere yatırdılar.Binbaşı : "Bu da ne demek oluyor?"
Mayville:"Türkmen tapularını gayet başarlı bir şekilde ele geçirdiniz , ama keşke biraz daha dikkatli olsaydınız!"
Binbaşı ateş etmeye hazırlanan askerlerimize durun emrini verdiğinde karargahtaki askerler büyük bir şokla silahlarını indirdiler.Bu sırada Nato askerleri içeri girmiş ve ellerini kelepçelemek üzere askerlerimize yönelmiştiler.Askerlerimiz silahlarını zorlukla bırakıp boğazlarına takılan düğümden kurtulmak için herşeyi yapmaya hazır bir halde kelepçelendiler.Nato askerleri , askerlerimizi çıkartacakları sırada Mayville :
"Bu Türk askerleri çok gururludurlar.Yüzleri görünmesin" emrini verdi
Bunun üzerine amerikan askerleri askerlerimizin başına çuval geçiridi.Askerlerimiz Karargahtan çıkarılıp Kamyonlara bindirilirken Amerikan askerleri Karargahtaki tüm malzemeyi toplamakta ve heryeri didik didik aramaktaydı.
4 Temmuz 2003 Yer Almatı / Kazakistan
Güray duştan çıkıp ağır adımlarla koltuğa doğru ilerledi ve bir sigara yakıp televizyonun karşısına geçti.Biraz dinlenmek istiyordu artık.Günlerdir planladıkları operasyon sonucu Rus Mafyası'na büyük darbe indirmiş ; onların silah depolarını ele geçirmişlerdi.Tam uykuya dalmak üzere iken kapı zili çaldı.Masadan silahını alıp dikkatlice kapıya doğru yürüdü , kapı deliğinden baktğında , gelenin Hakan olduğunu gördü ve kapıyı açar açmaz:
- Ne var Hakan?
-Efendim , Süleymaniye'deki karargahımızı basmışlar
-Kim basmış?
-Amerikalılar basmış , arkadaşlarımızın başına çuval geçirmişler efendim.
Güray bunu duyunca burnunda soluyarak , kısık ve sert bir sesle "Şerefsizler" diyebildi.Kalkıp biraz vodka aldı.Bir dikişte bitirdiği bardaktan sonra sinirleri biraz olsun yatışmıştı.1-2 dakikalık bir sessizlikten sonra
kendini biraz olsun toparlayıp sözlerine devam etti:
-Peki politik bir kargaşa var mı?
-Evet arkadaşlarımızın bırakılması için çok büyük bir baskı var Abd'ye
-Peki amaçları neymiş , neye dayanarak askerlerimizi tutukalaybiliyorlar?
-Efendim orasını kimse bilmiyor şuan.Sizin bir fikriniz var mı bunun hakkında
-Evet.1 Mart'ta tezkerenin kabul edilmemesinden sonra Türkiye’deki Amerikan kuvveterinin halk tarafından yumurta ve domates yağmuruna tutulmasına Mayville şerefsizinin büyük tepki gösterdiğini duymuştum.
Bununla Amerika hem tezkerelerin intikamını aldı hem de Mayville'nin Türk askerine gövde gösterisi yapmasını sağladı.Amerika'dan beklenebilecek bir hainlikti bu.Peki çatışma olmuş mu?
-Hayır çatışma olmamış Ankara'dan buna dair emir gönderilmiş.
-Bir emriniz var mı efendim?
- Rus mafyası bu aralar durgundu yakında bir hareketlenme olur tedbirli olun
-Emredersiniz efendim.
8 Temmuz 2003 Yer Karaganda /Kazakistan
Sergey Rutskoy : ”Gelebilir miyim efendim”
Kiryl İlyiç “İçeri gir Sergey!”
Sergey Rutskoy içeri girer.
Kiryl İlyiç : “Nedir durumlar? Türkiye ajanları ne durumda”
Sergey: ”Efendim.Çuval olayından sonra büyük sarsıntıdalar.Görev yerleri değişenler oldu.Listesi elimde”
İlyiç : “Masaya bırakıp çıkabilirsin”
İlyiç viskisini yudumlarken dosyalara göz atmaya başladı.İlk sayfada gördüğü resimle kendini yeniden doğmuş gibi hissetti.Yıllardır Uranyum yataklarından Rusya’ya gizli taşıma yapan İlyiç birçok kez Güray Bozkurt engeline takılmıştı ve artık ondan korkmaya başlamıştı.Dosyada Güray’ın yeni görevi yazmıyordu.İlyiç ezeli düşmanını bu kadar kolay bırakmaya hiç niyetli değildi ve Sergey’i çağırdı.
İlyiç “Sergey şu Güray’ın yeni görev yerini belki birgün misafirliğe gideriz”
Sergey “Emredersiniz efendim”
7 Temmuz 2003 Yer Almatı / Kazakistan
Hakan Ankara’dan gelen yeni görevleri Güray Bozkurt’a iletmek için evine doğru yola çıktı.Yıllardır buradaydı ve artık takip edilmeye alışmıştı ama yine de gayet dikkatli bir şekilde yürüyordu.Sergey Ankara’dan yeni emirler geldiğini duyduğundan beri Hakan’ı izliyordu.Ama herhangi bir ipucu bulamamıştı.Hakan’ı takip etemeye devam ediyordu.Ama insanların iş çıkış saatinde bir kişiyi takip etmek gerçekten zordu ve Hakan bu fırsatı çok iyi kullanarak izini kaybettirmişti.Güray kapıyı açtı ve Hakan’a gel işareti yaptı.
-Hayırdır Hakan Ruslar’da bir haraketlilik mi var?
-Hayır.Efendim sadece takip ediyorlar.
-Anladım.Peki Ankara’dan bir haber var mı?
-Efendim onun için geldim. Buradaki görevimizin sona erdiğini bildirdiler ve yeni görevimizi verdiler.
-Ne görevi bu?
- Buyrun efendim bu dosyada herşey mevcut
Güray dosyayı eline aldı.İlk sayfasını çevirdiğinde gördüğü fotoğraf karşısında şok olmuştu.5-6 saniye sonra bu şaşkınlık sinsi bir gülümsemeye dönüşmüştü.William Mayville'nin yakalanması görevinin kendisine verilmesi onu hayli sevindirmişti.Hakan'a dönüp
-Bak buna sevindim. Ruslarla uğraşmaktan bıkmıştım.Sen gerekenleri ayarla ben de hazırlıklarımı yapacağım en kısa zamanda yola çıkalım.
Hakan gittiğinde , Turancılar Takımı Lideri Güray Bozkurt artık Ruslarla uğraşmayacağı için mutluydu.2001 yılından beri bu görevdeydi ve yeterince tanınmıştı.Son zamanlarda başka bir göreve verilmesi gerektiğini düşünüyordu.Yeni görevinde bugüne kadar her zaman yanında olan Hakan’a da yer vermeyi düşünüyordu.Nasıl bir plan yapabileceğini kafasında kurgulayarak eşyalarını toplamaya başladı.
