Misir'da, Giza'daki üç büyük piramidin biraz dogusunda, bilinmez bir zamandan beri bu vadiyi bekleyen, gözlerini doguya dikmis yari insan, yari aslan bir heykel var: Sfenks. Ejiptologlar, Khafre piramidini Vadi Tapinagi'na baglayan yolun bitiminde yer alan bu gizemli ve "dilsiz" yapinin, I.Ö 2500 dolaylarinda firavun Khafre tarafindan yaptirildigini düsünüyorlar. Oysa ne Giza'daki herhangi bir anitta bunu destekler bir ifade var, ne de Misir'in herhangi bir yerinde. Sfenks'in yapildigi tarih, Ejiptologlar ne derse desin, bilinmiyor.
1991 yilinda Amerikali arastirmaci John Anthony West ve jeolog Dr Robert Schoch, bu görkemli anit üzerinde bir dizi arastirma yaptilar. Vardiklari sonuçlar, oldukça sasirticiydi: Heykelin üzerindeki asinma izleri, arkeologlarin inandigi gibi rüzgar ve kumdan degil, uzun ve etkili yagmurlardan ileri geliyordu ve düpedüz "su asinmasi"ydilar! Misir'in bu bölgesi, bundan 5000 yil önce de çöldü ve yagmur düsmüyordu. Söz konusu asinmayi yaratacak düzeyde bir yagmurun en son düstügü dönem ise, en az I.Ö 5000 yilina, hatta çok daha eskilere dayaniyordu, belki I.Ö 7000'e. West ve Schoch, ayrica ekiplerinde sismik ölçümler yapan cihazlarla çalisan uzmanlara da sahiptiler. Bu ekip, daha sasirtici bir bulguya da ulasti: Araçlar, Sfenks'in pençelerinin yaklasik 8-9 metre altinda büyük bir "oda"nin ve ona açilan dehlizlerin varoldugunu gösteriyordu! Misirli yetkililer, basta Eski Eserler Müfettisi Dr.Zahi Hawass, bu bulgulara erisildigi günlerde West ve ekibinin iznini iptal ettiler ve Sfenks üzerinde arastirma yapilmasini yasakladilar. Ama haber basina çoktan ulasmis, West ve Schoch da elde ettikleri bulgulari ayni anda filme aldiklarindan, NBC'de yayimlanan bir belgeselle ortaligi iyice karistirmislardi.
Bütün bunlara "Orion Gizemi"nin yazari Robert Bauval ile "Tanrilarin Parmak Izleri"nin yazari Graham Hancock'un astronomi temelli bir tezleri de tuz biber ekti: Sfenks, tam doguya bakiyordu, yani ekinoks (23 mart ya da 21 eylül) anindaki gün dogumu noktasina. Misirlilarin yildiz kültürlerinde, günes dogmak üzereyken, ufuk henüz tam aydinlanmamisken son olarak görülen yildiz ya da takimyildizin ayri bir önemi vardir. Bu durumdaki yildiza "heliak yükseliste" denir ve Misir'in hem takvimini hem de dinini etkileyen çarpici bir olgudur. Sözgelimi, Misir kültüründe Tanriça Isis'i simgeleyen Sirius yildizi, yaz gündönümünde (21 haziran) safak öncesi görünmeye baslar ve bu tarih ayni zamanda Nil'in yillik tasma dönemlerinin de baslangicidir. Bu nedenle Misirlilar, yaz gündönümünü "yilbasi" kabul ederlerdi. Bu yaklasim, ejiptologlarca Sfenks'in yapilmis oldugu tarih olarak varsayilan I.Ö 2500'de, ilkbahar ekinoksunda "heliak yükselise" baslayan takimyildizin incelenmesini ilginç hale getiriyor. Bauval ve Hancock, bilgisayar simulasyonuyla o tarihte Boga takimyildizinin yükseliste oldugunu gördüler. Oysa Misirlilar sekil ve simgelere çok önem verirlerdi ve yaptiklari anitlarda buna çok dikkat ederlerdi. Yani, bu durumda Sfenks'in aslan degil de boga biçiminde yapilmis olmasi gerekmez miydi? Iki arastirmaci, bu kez ilkbahar ekinoksunda aslan burcunun heliak yükselise geçtigi tarihi arastirdilar ve karsilarina "Orion Gizemi"ndeki o garip yil çikti yine: I.Ö 10.500!
Bütün bulgular, her ne kadar ejiptologlar ve ortodoks akademisyenler bunlari dikkate almak istemeseler de, ayni "baslangiç tarihi"ne yönlendiriyor bizi. Misir uygarliginin I.Ö 3100 yilinda basladigi yolundaki yaygin görüs dikkate alindiginda, eski Misirlilarin bir "sifre" gibi bize biraktiklari "anit bilmecesi" acaba bilinenden en az 7000 yil daha eskiye dayanan bir yitik uygarligin izleri mi?
1991 yilinda Amerikali arastirmaci John Anthony West ve jeolog Dr Robert Schoch, bu görkemli anit üzerinde bir dizi arastirma yaptilar. Vardiklari sonuçlar, oldukça sasirticiydi: Heykelin üzerindeki asinma izleri, arkeologlarin inandigi gibi rüzgar ve kumdan degil, uzun ve etkili yagmurlardan ileri geliyordu ve düpedüz "su asinmasi"ydilar! Misir'in bu bölgesi, bundan 5000 yil önce de çöldü ve yagmur düsmüyordu. Söz konusu asinmayi yaratacak düzeyde bir yagmurun en son düstügü dönem ise, en az I.Ö 5000 yilina, hatta çok daha eskilere dayaniyordu, belki I.Ö 7000'e. West ve Schoch, ayrica ekiplerinde sismik ölçümler yapan cihazlarla çalisan uzmanlara da sahiptiler. Bu ekip, daha sasirtici bir bulguya da ulasti: Araçlar, Sfenks'in pençelerinin yaklasik 8-9 metre altinda büyük bir "oda"nin ve ona açilan dehlizlerin varoldugunu gösteriyordu! Misirli yetkililer, basta Eski Eserler Müfettisi Dr.Zahi Hawass, bu bulgulara erisildigi günlerde West ve ekibinin iznini iptal ettiler ve Sfenks üzerinde arastirma yapilmasini yasakladilar. Ama haber basina çoktan ulasmis, West ve Schoch da elde ettikleri bulgulari ayni anda filme aldiklarindan, NBC'de yayimlanan bir belgeselle ortaligi iyice karistirmislardi.
Bütün bunlara "Orion Gizemi"nin yazari Robert Bauval ile "Tanrilarin Parmak Izleri"nin yazari Graham Hancock'un astronomi temelli bir tezleri de tuz biber ekti: Sfenks, tam doguya bakiyordu, yani ekinoks (23 mart ya da 21 eylül) anindaki gün dogumu noktasina. Misirlilarin yildiz kültürlerinde, günes dogmak üzereyken, ufuk henüz tam aydinlanmamisken son olarak görülen yildiz ya da takimyildizin ayri bir önemi vardir. Bu durumdaki yildiza "heliak yükseliste" denir ve Misir'in hem takvimini hem de dinini etkileyen çarpici bir olgudur. Sözgelimi, Misir kültüründe Tanriça Isis'i simgeleyen Sirius yildizi, yaz gündönümünde (21 haziran) safak öncesi görünmeye baslar ve bu tarih ayni zamanda Nil'in yillik tasma dönemlerinin de baslangicidir. Bu nedenle Misirlilar, yaz gündönümünü "yilbasi" kabul ederlerdi. Bu yaklasim, ejiptologlarca Sfenks'in yapilmis oldugu tarih olarak varsayilan I.Ö 2500'de, ilkbahar ekinoksunda "heliak yükselise" baslayan takimyildizin incelenmesini ilginç hale getiriyor. Bauval ve Hancock, bilgisayar simulasyonuyla o tarihte Boga takimyildizinin yükseliste oldugunu gördüler. Oysa Misirlilar sekil ve simgelere çok önem verirlerdi ve yaptiklari anitlarda buna çok dikkat ederlerdi. Yani, bu durumda Sfenks'in aslan degil de boga biçiminde yapilmis olmasi gerekmez miydi? Iki arastirmaci, bu kez ilkbahar ekinoksunda aslan burcunun heliak yükselise geçtigi tarihi arastirdilar ve karsilarina "Orion Gizemi"ndeki o garip yil çikti yine: I.Ö 10.500!
Bütün bulgular, her ne kadar ejiptologlar ve ortodoks akademisyenler bunlari dikkate almak istemeseler de, ayni "baslangiç tarihi"ne yönlendiriyor bizi. Misir uygarliginin I.Ö 3100 yilinda basladigi yolundaki yaygin görüs dikkate alindiginda, eski Misirlilarin bir "sifre" gibi bize biraktiklari "anit bilmecesi" acaba bilinenden en az 7000 yil daha eskiye dayanan bir yitik uygarligin izleri mi?