Şin Bet (İbranice: שב"כ, tam adı: שירות ביטחון כללי / Sherut-ha-Bitachon ha-Khali, anlam: Genel Güvenlik Servisi), İsrail'in yurtiçi gizli servisidir.
'Destek' ve 'Operasyon' olmak üzere iki bölüme ayrılır
Operasyon bölümü [değiştir]
Koruma ve güvenlik. (İsrail elçiliklerini ve görevlilerini, Başkan'ı ve İsrail Savunma Sanayini şemsiyesi altına alır.)
Arap ülkelerle ilişkileri yürüten teşkilat. (Özellikle İsrail sınırlarındaki Arap ülkeleriyle ilgilenir.)
Araplar olmayan ülkelerle ilişkileri yürüten teşkilat. (En geniş kadroya sahip ve en önemli departmanlardan biridir. Karşı-casusluk, yabancı diplomatların takibi görevlerinin yanı sıra, komünistlerle ve diğer politik aşırı-uçlarla mücadele eder.)
1998'de mensuplarını yine İsraillilerin oluşturduğu İşkenceye Karşı Genel Komite adlı oluşumun İsrail Yüksek Mahkemesi'nde Şin-Bet'in işkenceleri hakkında dava açması üzerine, teşkilatın o dönemdeki Genel Müdürü General Ami Ayalon mahkemeye bir rapor sunmuş ve İsrail İç Güvenlik Teşkilatı'nın Filistinlilere işkence yapmadan edemeyeceğini, Şin - Bet soruşturmaları açısından işkencenin zorunlu olduğunu ileri sürmüştü. Ayalon aynı raporda, işkenceye herhangi bir sınırlama getirilmemesini de talep etmişti. Sonuçta Yüksek Mahkeme, Ayalon’un raporunu esas alarak İşkenceye Karşı Genel Komite’nin davasını reddetti.
İsrail güvenlik servisi Şin Bet'in eski başkanı Avi Dicter, terör zanlılarına yönelik düzenlenen suikast operasyonlarının her birinin başbakanın özel onayıyla yapıldığını söyledi.[kaynak belirtilmeli]
ABD'de Brookings Enstitüsü'ne konuk olan Dicter, İsrail'in terörle mücadele operasyonlarının perde arkasına ilişkin yaptığı alışılmadık açıklamasında, suikast operasyonlarının her birinin tek tek başbakan tarafından onaylandığını anlattı.[kaynak belirtilmeli]
Ergenekon davası kapsamında ortaya çıkan eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'e ait günlüklerde, darbecilerin ŞİN BET başkanı Ami Ayolan'dan siyasi destek istedikleri, onun da Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ten şikayetçi olarak, bütün Kuvvet Komutanlıkları ile işbirliği halinde oldukları halde, Özel Kuvvetler Komutanlığı ile irtibatlarının kesildiğini söylediği iddia edilmektedir.[1]
'Destek' ve 'Operasyon' olmak üzere iki bölüme ayrılır
Operasyon bölümü [değiştir]
Koruma ve güvenlik. (İsrail elçiliklerini ve görevlilerini, Başkan'ı ve İsrail Savunma Sanayini şemsiyesi altına alır.)
Arap ülkelerle ilişkileri yürüten teşkilat. (Özellikle İsrail sınırlarındaki Arap ülkeleriyle ilgilenir.)
Araplar olmayan ülkelerle ilişkileri yürüten teşkilat. (En geniş kadroya sahip ve en önemli departmanlardan biridir. Karşı-casusluk, yabancı diplomatların takibi görevlerinin yanı sıra, komünistlerle ve diğer politik aşırı-uçlarla mücadele eder.)
1998'de mensuplarını yine İsraillilerin oluşturduğu İşkenceye Karşı Genel Komite adlı oluşumun İsrail Yüksek Mahkemesi'nde Şin-Bet'in işkenceleri hakkında dava açması üzerine, teşkilatın o dönemdeki Genel Müdürü General Ami Ayalon mahkemeye bir rapor sunmuş ve İsrail İç Güvenlik Teşkilatı'nın Filistinlilere işkence yapmadan edemeyeceğini, Şin - Bet soruşturmaları açısından işkencenin zorunlu olduğunu ileri sürmüştü. Ayalon aynı raporda, işkenceye herhangi bir sınırlama getirilmemesini de talep etmişti. Sonuçta Yüksek Mahkeme, Ayalon’un raporunu esas alarak İşkenceye Karşı Genel Komite’nin davasını reddetti.
İsrail güvenlik servisi Şin Bet'in eski başkanı Avi Dicter, terör zanlılarına yönelik düzenlenen suikast operasyonlarının her birinin başbakanın özel onayıyla yapıldığını söyledi.[kaynak belirtilmeli]
ABD'de Brookings Enstitüsü'ne konuk olan Dicter, İsrail'in terörle mücadele operasyonlarının perde arkasına ilişkin yaptığı alışılmadık açıklamasında, suikast operasyonlarının her birinin tek tek başbakan tarafından onaylandığını anlattı.[kaynak belirtilmeli]
Ergenekon davası kapsamında ortaya çıkan eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'e ait günlüklerde, darbecilerin ŞİN BET başkanı Ami Ayolan'dan siyasi destek istedikleri, onun da Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ten şikayetçi olarak, bütün Kuvvet Komutanlıkları ile işbirliği halinde oldukları halde, Özel Kuvvetler Komutanlığı ile irtibatlarının kesildiğini söylediği iddia edilmektedir.[1]