Anasayfa
2002'de göreve gelmesinden itibaren Amerika Büyükelçiliği'nin dikkati Erdoğan üzerinde...
Liderin İslamcı,reformcu bir otoriter olması dikkatlerini çeken nokta, ancak Türkiye'nin şeriat ülkesi olması konusunda da çok kaygılı değiller.
Erdoğan'ın tüm geçmişi mercek altına alınmış, Eski lideri Erbakan'ın radikal İslamcı olması, İstanbul'da 1994'te Büyükşehir Belediyesi seçimlerini kazanması, 1998'de hapishaneye girmesi gibi geçmişinden notlar var. US Erdoğan'ı kendini beğenmişlik, kibir, küstahlık gibi zaafları olduğunu not ediyor.
2007 seçimlerinden sonra gizli bir kaynak Büyükelçilikle görüşüyor ve AKP'nin İzmir, Trabzon, Tunceli, ve Çankaya'yı alırsa Türkiye'nin partisi olacağını söylemiş, Erdoğan'ın inatçı biri olduğunu eklemiş.
Ankara Büyükelçiliği'nin belgesi, Erdoğan Antalya Belediye Başkanı'ndan ricası üzerine tramvay hattı inşaatı ihalesinin Sadık Albayrak'a verildiğini söylüyor. (Sadık Albayrak burada yazdığına göre Erdoğan'ın oğlunun kayınpederi)
Moskova'daki Amerika Büykelçiliği'nin Putin ile Berlusconi ilişkilerine dair analizlerinde de Erdoğan'ın kızının kocası ortaya çıkıyor.İtalyan şirket ENI'nin projeyi yürüttüğünü ve lokal ortağıyla (Büyükelçilik'in bilgisine göre Erdoğan'ın damadı) beraber Rusya'nın desteğine ihtiyaç duyduğunu yazıyorlar.
Ayrıca Türkiye ile İran arasındaki enerji ortaklığında da Türk ortak, Erdoğan'ın İmam Hatip'ten sınıf arkadaşı olduğu söylenen Sıtkı Ayan.
Nisan 2007'de gerçekleşen e-muhtırayla alakalı Büyükelçilik askeriyenin niyetini çözmeye çalışıyor. Görüşülen General Ergin Saygun "Türkiye'nin laikliğini korumak üzere" hareket ettiklerini, istedikleri durumda tankları caddelere çıkarabileceklerini söylüyor.
2009'da görüşülen bir diplomat Türkiye'nin İslam ülkesine dönüşmesi tehlikesinin olmadığını düşündüğünü belirtiyor. Bu diplomat Fethullah Gülen'i de Franco dönemindeki Opus Dei'ye benzetmiş.
Türk bir gazeteci, orduda Fethullah Gülen cemaatinin yayılmaması için çeşitli önlemler olduğunu söylemiş, mesela eşli davet edilen ve mayo giyilmesi gereken havuz toplantısına gelmeyen mensubun kariyerinin tehlikeye girmesi gibi...
Ayrıca Ergenekon davası da çok yakından takip ediliyor Büyükelçilik tarafından. Büyükelçi Jeffrey 29/01/2010da Bülent Arınç'ın evinin yakınında tutuklanan iki ordu mensubunun kendisine ordu tarafından suikast girişiminde bulunulacağı şüphesine yol açtığını, davanın devam ettiğini yazıyor, State Department'tan gelen acil bilgi isteğine cevap olarak.
Bülent Arınç, Erdoğan ve Gül'den sonra üçüncü en etkili adam gibi görülüyor ve Erdoğan'a daha yakın olduğu söyleniyor. Erdoğan ve Gül arasında AKP'yi kontrol etmek için bir mücadele olduğunu düşünüyor Büyükelçilik.
Davada belirgin bir kanıt eksikliği olduğu, ve davanın 22/02/2010 tarihinde sivil güçlerle ordu arasında gerilime yol açtığı söyleniyor, ve gelişmeler Büyükelçilik tarafından Washington'a ertesi gün bildiriliyor.
Büyükelçi James Jeffrey, 17 generalin de aralarında bulunduğu tutuklamalar sırasında Erdoğan'ın özellikle yurtdışı gezisinde İspanya'da olduğunu, öğrendiğinde çok etkilenmediğini, ilk açıklamasında polisin yetkisiyle hareket ettiğini söyleyerek, tam bir diplomat gibi konuştuğunu söylüyor. Jeffrey ayrıca Arınç'ın "Türkiye'de birşeyler değişiyor" lafından alıntı yapıyor.
Büyükelçilik ateş olmayan yerden duman çıkmaz yorumu yapıyor, ve ordunun gerekli gördüğü durumda müdahalede bulunacağını ekliyor.
Kaynak: El Pais Gazetesi İspanya
Liderin İslamcı,reformcu bir otoriter olması dikkatlerini çeken nokta, ancak Türkiye'nin şeriat ülkesi olması konusunda da çok kaygılı değiller.
Erdoğan'ın tüm geçmişi mercek altına alınmış, Eski lideri Erbakan'ın radikal İslamcı olması, İstanbul'da 1994'te Büyükşehir Belediyesi seçimlerini kazanması, 1998'de hapishaneye girmesi gibi geçmişinden notlar var. US Erdoğan'ı kendini beğenmişlik, kibir, küstahlık gibi zaafları olduğunu not ediyor.
2007 seçimlerinden sonra gizli bir kaynak Büyükelçilikle görüşüyor ve AKP'nin İzmir, Trabzon, Tunceli, ve Çankaya'yı alırsa Türkiye'nin partisi olacağını söylemiş, Erdoğan'ın inatçı biri olduğunu eklemiş.
Ankara Büyükelçiliği'nin belgesi, Erdoğan Antalya Belediye Başkanı'ndan ricası üzerine tramvay hattı inşaatı ihalesinin Sadık Albayrak'a verildiğini söylüyor. (Sadık Albayrak burada yazdığına göre Erdoğan'ın oğlunun kayınpederi)
Moskova'daki Amerika Büykelçiliği'nin Putin ile Berlusconi ilişkilerine dair analizlerinde de Erdoğan'ın kızının kocası ortaya çıkıyor.İtalyan şirket ENI'nin projeyi yürüttüğünü ve lokal ortağıyla (Büyükelçilik'in bilgisine göre Erdoğan'ın damadı) beraber Rusya'nın desteğine ihtiyaç duyduğunu yazıyorlar.
Ayrıca Türkiye ile İran arasındaki enerji ortaklığında da Türk ortak, Erdoğan'ın İmam Hatip'ten sınıf arkadaşı olduğu söylenen Sıtkı Ayan.
Nisan 2007'de gerçekleşen e-muhtırayla alakalı Büyükelçilik askeriyenin niyetini çözmeye çalışıyor. Görüşülen General Ergin Saygun "Türkiye'nin laikliğini korumak üzere" hareket ettiklerini, istedikleri durumda tankları caddelere çıkarabileceklerini söylüyor.
2009'da görüşülen bir diplomat Türkiye'nin İslam ülkesine dönüşmesi tehlikesinin olmadığını düşündüğünü belirtiyor. Bu diplomat Fethullah Gülen'i de Franco dönemindeki Opus Dei'ye benzetmiş.
Türk bir gazeteci, orduda Fethullah Gülen cemaatinin yayılmaması için çeşitli önlemler olduğunu söylemiş, mesela eşli davet edilen ve mayo giyilmesi gereken havuz toplantısına gelmeyen mensubun kariyerinin tehlikeye girmesi gibi...
Ayrıca Ergenekon davası da çok yakından takip ediliyor Büyükelçilik tarafından. Büyükelçi Jeffrey 29/01/2010da Bülent Arınç'ın evinin yakınında tutuklanan iki ordu mensubunun kendisine ordu tarafından suikast girişiminde bulunulacağı şüphesine yol açtığını, davanın devam ettiğini yazıyor, State Department'tan gelen acil bilgi isteğine cevap olarak.
Bülent Arınç, Erdoğan ve Gül'den sonra üçüncü en etkili adam gibi görülüyor ve Erdoğan'a daha yakın olduğu söyleniyor. Erdoğan ve Gül arasında AKP'yi kontrol etmek için bir mücadele olduğunu düşünüyor Büyükelçilik.
Davada belirgin bir kanıt eksikliği olduğu, ve davanın 22/02/2010 tarihinde sivil güçlerle ordu arasında gerilime yol açtığı söyleniyor, ve gelişmeler Büyükelçilik tarafından Washington'a ertesi gün bildiriliyor.
Büyükelçi James Jeffrey, 17 generalin de aralarında bulunduğu tutuklamalar sırasında Erdoğan'ın özellikle yurtdışı gezisinde İspanya'da olduğunu, öğrendiğinde çok etkilenmediğini, ilk açıklamasında polisin yetkisiyle hareket ettiğini söyleyerek, tam bir diplomat gibi konuştuğunu söylüyor. Jeffrey ayrıca Arınç'ın "Türkiye'de birşeyler değişiyor" lafından alıntı yapıyor.
Büyükelçilik ateş olmayan yerden duman çıkmaz yorumu yapıyor, ve ordunun gerekli gördüğü durumda müdahalede bulunacağını ekliyor.
Kaynak: El Pais Gazetesi İspanya
