Anasayfa
Seferberlik Tetkik Kurulu'nda yapılan arama kontrgerilla tartışmalarını yeniden alevlendirirken, Genel Kurmay Baskanliginin Türk Milletinden, Osmanli Arsivlerini, bu arsivlerden ******´ün Fransa, Ingiltere, ABD ve Israil ile imzaladigi MANDA ANLASMALARI ni neden gizledigini ortaya cikartmistir.
1904-1913 yillari arasindaki sürecte Osmanli Devleti Alman Devleti ile bircok anlasmalar yapmisti. 1. Dünya Savasinin önemli galipleri Fransa ve Ingiltere; maglub ettikleri Almanlarin; Osmanli ile yapmis olduklari tüm anlasmalarla almis olduklari tüm imtiyazlari ellerinden aldi.
Ayriyeten ******le´de, savas sonrasi 1920 ve 1921 de Manda Anlasmalarini yaparak, T.C.Devletini boyunurklari altina aldilar.
2. Dünya Savasinin galibi olan ABD, Ingiltere ve Fransa; Maglub ettikleri ülkelerle yeniden MANDA ANLASMALARI imzaladilar.
Bu anlasmalarin hepsini sonradan Versay Anlasmasi ile ortak bir yönetim altina alarak, MANDA ANLASMASI yaptiklari ülkeleri ortakca kontrol altina alip, sömürmeye basladilar.
Boyunduruklari altinda bulundurduklari ülkelerin Devletlerini kendi emirleri altina almak ve tutabilmek icin sivil ve askeri kurum ve kuruluslarini kurdular.
"Türkiye'nin NATO'ya girmesi" ifadesi yanlis olup, Türkiye; ******´ün imzaladigi MANDA ANLASMALARINDAKI HÜKÜMLER GEREGi, NATO ya soulmustur. Cünkü T.C.Devleti her ne kadar bagimsiz bir ülke gösterilse de, MANDA BOYUNDURUGUNDA idi ve Herseyi ile oldugu gibi Ordusu ile de MANDA BOYUNDuRUGU ALTINDA idi.
Isgal gücleri tarafindan kurulan Askeri örgütün adi NATO idi ve bunun tüm finansmanini da isgal edilen ülkelerin karsilamasi zorunlugu var. (savas tazminatlari ierisinde)
CIA, CIA nin Emri altindaki NATO ve NATO ya bagli olan Özel Hatp Komutanligi; terör üreterek;
1. Türkiye ülke ekonomisine zarar vermek, ülkeyi zayif tutmak,
2. MANDA KARSITI iKTiDARLARI, rejim düsmani olarak gösterip, DARBE YAPMAK,
3. ülke yeralti ve yerüstü zenginliklerinin isletilmemelerini saglamak,
4. Siyasi Yasami zayiflatmak, yok etmek,
5. Yatirimlarin yerlilesmesini engellemek,
6. Ekonominin yerlilesmesini engellemek,
7. Egitim Sisteminin yerlilesmesini engellemek,
8. Bilimsel Calismalarin yerlilesmesini engellemek,vazifelerini üstlenmisti.
SSCB yayılmasına karşı kurulan yarı resmi askeri ve sivil gizli örgütler Avrupa'nın birçok ülkesinde kuruldu. CIA tarafından finansmani konrol altinda tutulan bu örgütler 'Süper NATO' olarak adlandırıldılar. Ancak her ülkede ayrı bir isimle örgütlenditildiler. En ünlüsü 1990'da deşifre olan İtalya'nın gizli örgütü Gladio'ydu.
1920 - 1952: Özel Harp Dairesi
******´ün imzaladigi MANDA ANLASMALARI ile Özel Harp Dairesi, Ordu nn bir parcasi olarak kuruldu. Ingiltere ve Fransa tarafindan kurulan T.C.Devleti nin "muassirlasma" adi altinda "DEVRiMLER" in yapilmasini, yerlestirilmesini kontrol altinda tutma görevini üzerlenmisti. Istiklal Mahkemelerini Kuran ve Yönetende bu daire idi. Türk Milletini islam dahil her alanda Osmanlidan yani kökünden kopartarak, tarihini ve kültürünü 1920 ye getirmek bu dairenin görevi idi.
Özel Harp Dairesi nin emri ve kontrolu altinda T.C.Devleti Anayasasi yapildi. Kurum ve Kuruluslar kuruldu ve hepsinin ana dayanagi olarak "rejimin korunmasi" dikte edildi. Rejim olarak belirtilmek istenen; DIS GÜCLERIN MANDA CIKARLARININ KORUNMASI idi.
Dünyada en üstün arsivler olarak bilinen OSMANLI ARSIVLERI ni, üzerinden 90 yil gecmesine ragmen halen sakli tutan Genel Kurmay Baskanliginin bunu neden yaptigi sorusu altinda yatan -belkide- bu gerceklerdir.
Bu konudaki çok sayıda Meclis araştırmalarına, belgesellere ve kitaplara göre Türkiye'deki Süper NATO kronolojisi şöyle:
1952: NATO'YLA KURULDU
Türkiye 4 Nisan 1952'de NATO'ya sokuldu. 'Gizli ordu'nun adı Seferberlik Tetkik Kurulu'ydu ve Amerikan Askeri Yardım Heyeti adi altinda kurulan, aslinda CIA TÜRKiYE MERKEZI olan Ankara Bahçelievler'deki binasında faaliyet gösteriyordu.
CIA ve Adnan Menderes hükümeti arasında 1959'da imzalanan askeri bir anlaşmada gizli ordunun yurtiçi görevi ifade edilirken, gizli askerlerin; T.C.Devleti nin MANDA ANLASMALARINDAN dogan yükümlülüklerini; "rejimi korumak" olarak kabullendigi ve rejimi korumak adina "rejime karşı iç ayaklanma durumunda da" yerine getirme vazifesini yüklendigi, bu örgütün rejimi yani MANDA ANLASMALARI ni korumak icin rejim tehlikeye düstügünde harekete geçirileceği belirtiliyordu.
1965: Seferberlik Tetkik Kurulu İSMİ DEĞİŞTİRiLDi
Menderes Hükumetini devirme esnasinda cok aktif olan Seferberlik Tetkik Kurulu, darbenin basini ektigi icin desifre oldugundan dolayi 1965'te yeniden yapılandırıldı ve adı Özel Harp Dairesi olarak değiştirildi.
Özel Harp Dairesi ve kontrgerillası nın resmi görevi şöyle ifade ediliyordu: "Komünist işgal ya da ayaklanma durumunda, işgale son vermek için gerilla yöntemlerini ve mümkün olan tüm yeraltı faaliyetlerini kullanmak.
"Ancak gölge görevler, yurtiçi kontrol ve yanıltma operasyonlarıyla o kadar iç içe geçti ki; kontrgerillaları teröristlerden ayırt etmek giderek zorlaşmaya başladı.
TESADÜFEN DESiFRE EDiLDi
Başbakan Ecevit, böyle bir yapının varlığını 1974'teki Başbakanlığı döneminde tesadüfen öğrendiğini açıkladı. 1974'te dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Semih Sancar'ın, "acil bir ihtiyaç için Başbakanlık'ın örtülü ödeneğinden bir kaç milyon dolar istemesiyle" başlayan bilgilendirme sürecini şöyle aktaracaktı: "Bu paranın ne amaçla istendiğini sormak zorunda kaldım. 'Özel Harp Dairesi için istiyoruz' yanıtı geldi.
"Öyle bir resmi dairenin, o zamana kadar adını bile duymamıştım... 'Şimdiye kadar bu dairenin giderleri nereden karşılanıyordu?' diye sordum. O zamana kadar bu dairenin tüm giderlerini bir gizli ödenekle ABD'nin karşıladığı bana bildirildi... Özel Harp Dairesi'nin nerede bulunduğunu sordum. 'Amerikan Askeri Yardım Heyeti ile aynı binada' yanıtını aldım..."
Ecevit kendisine verilen brifingle daha ayrıntılı bilgiler edindi: "Adları gizli tutulan bazı 'vatansever gönüllüler' de sivil uzantı olarak çalışmak üzere ömür boyu görevlendirilmişlerdi. Gereğinde bu gönüllü sivil vatanseverlerin kullanmaları için de, Türkiye'nin bazı yerlerinde gizli silah depoları oluşturulmuştu."
1990: YİNE AD DEĞİŞTİRDİ
Darbeler yapildiktan sonra, CIA ve Ülke icerisindeki ÖRGÜT; darbe sorumlulugundan kurtulabilmek icin mevcut örgütü lagveder ve yerine yenisi kurar.
Bu nedenledir ki, İtalya'daki ısrarlı soruşturmalar gizli örgütü açığa çıkardı. İtalya'da birçok kanlı eylem yapan gizli örgütün adı Gladio'ydu ve bu örgütlerden birçok Avrupa ülkesinde bulunuyordu. Batı ülkeleri bu örgütleri tasfiye ettiklerini açıkladı. Türkiye'de bu yapının varlığı resmen doğrulanmadı, ancak bu tarihten sonnra Özel Harp Dairesi, Özel Kuvvetler Komutanlığı altında faaliyet yürütmeye başladı.
DİĞER ADI ERGENEKON MU?
Erol Mütercimler'e göre ülkeyi darbeye sürükleyen ve bugün "çete" diye anılan örgütün gerçek adı; Ergenekon:
"Ben de ilk kez bu örgütün adını öğrendiğimde şok oldum. Gerçek anlamda şok oldum. Çünkü o kadar yıl yüzlerce insanla konuştum, ki ihtilalci darbeci subaylar çok büyük bölümü; ama bunu ilk ben emekli tümgeneral Memduh Ünlütürk'ten duyduğumda anlayamadım."
1990 dan sonraki darbeci cetenin adi ERGENEON dur. Ya 1920 ile 1952 yillari arasinda bu ötgütün adi ne idi ?
1996: SUSURLUK KAZASI
Susurluk kazasının ardından ortaya çıkan ilişkiler ve iddialarla ilgili TBMM'de komisyon kuruldu. Komisyon raporuna muhalefet şerhi koyan Fikri Sağlar,
"Türkiye'de 1952 yılında Seferberlik Tetkik Kurulu'nun kurulması, daha sonra da Özel Harp Dairesi ve Özel Kuvvetler Komutanlığı olarak adlandırılan oluşumun irdelenmesi zorunluyken, bu konu gözardı edilmiştir" dedi.
Not: Yukarıdaki bilgiler Daniele Ganser'in, NATO'nun Gizli Orduları ve Can Dündar ile Celal Kazdağlı'nın Ergenekon adlı kitaplarından alınmıştır.
Türkiye'yi 12 Eylül'e götüren süreçteki en kanlı eylemlerden biri 1 Mayıs katliamıydı. Ecevit katliamların ardından Cumhurbaşkanı Korutürk'e Özel Harp Dairesi'yle ilgili bilgiler aktarmış ve eylemde kontrgerillanın parmağı olduğundan şüphelendiğini bildirmişti. (Aktifhaber)
1904-1913 yillari arasindaki sürecte Osmanli Devleti Alman Devleti ile bircok anlasmalar yapmisti. 1. Dünya Savasinin önemli galipleri Fransa ve Ingiltere; maglub ettikleri Almanlarin; Osmanli ile yapmis olduklari tüm anlasmalarla almis olduklari tüm imtiyazlari ellerinden aldi.
Ayriyeten ******le´de, savas sonrasi 1920 ve 1921 de Manda Anlasmalarini yaparak, T.C.Devletini boyunurklari altina aldilar.
2. Dünya Savasinin galibi olan ABD, Ingiltere ve Fransa; Maglub ettikleri ülkelerle yeniden MANDA ANLASMALARI imzaladilar.
Bu anlasmalarin hepsini sonradan Versay Anlasmasi ile ortak bir yönetim altina alarak, MANDA ANLASMASI yaptiklari ülkeleri ortakca kontrol altina alip, sömürmeye basladilar.
Boyunduruklari altinda bulundurduklari ülkelerin Devletlerini kendi emirleri altina almak ve tutabilmek icin sivil ve askeri kurum ve kuruluslarini kurdular.
"Türkiye'nin NATO'ya girmesi" ifadesi yanlis olup, Türkiye; ******´ün imzaladigi MANDA ANLASMALARINDAKI HÜKÜMLER GEREGi, NATO ya soulmustur. Cünkü T.C.Devleti her ne kadar bagimsiz bir ülke gösterilse de, MANDA BOYUNDURUGUNDA idi ve Herseyi ile oldugu gibi Ordusu ile de MANDA BOYUNDuRUGU ALTINDA idi.
Isgal gücleri tarafindan kurulan Askeri örgütün adi NATO idi ve bunun tüm finansmanini da isgal edilen ülkelerin karsilamasi zorunlugu var. (savas tazminatlari ierisinde)
CIA, CIA nin Emri altindaki NATO ve NATO ya bagli olan Özel Hatp Komutanligi; terör üreterek;
1. Türkiye ülke ekonomisine zarar vermek, ülkeyi zayif tutmak,
2. MANDA KARSITI iKTiDARLARI, rejim düsmani olarak gösterip, DARBE YAPMAK,
3. ülke yeralti ve yerüstü zenginliklerinin isletilmemelerini saglamak,
4. Siyasi Yasami zayiflatmak, yok etmek,
5. Yatirimlarin yerlilesmesini engellemek,
6. Ekonominin yerlilesmesini engellemek,
7. Egitim Sisteminin yerlilesmesini engellemek,
8. Bilimsel Calismalarin yerlilesmesini engellemek,vazifelerini üstlenmisti.
SSCB yayılmasına karşı kurulan yarı resmi askeri ve sivil gizli örgütler Avrupa'nın birçok ülkesinde kuruldu. CIA tarafından finansmani konrol altinda tutulan bu örgütler 'Süper NATO' olarak adlandırıldılar. Ancak her ülkede ayrı bir isimle örgütlenditildiler. En ünlüsü 1990'da deşifre olan İtalya'nın gizli örgütü Gladio'ydu.
1920 - 1952: Özel Harp Dairesi
******´ün imzaladigi MANDA ANLASMALARI ile Özel Harp Dairesi, Ordu nn bir parcasi olarak kuruldu. Ingiltere ve Fransa tarafindan kurulan T.C.Devleti nin "muassirlasma" adi altinda "DEVRiMLER" in yapilmasini, yerlestirilmesini kontrol altinda tutma görevini üzerlenmisti. Istiklal Mahkemelerini Kuran ve Yönetende bu daire idi. Türk Milletini islam dahil her alanda Osmanlidan yani kökünden kopartarak, tarihini ve kültürünü 1920 ye getirmek bu dairenin görevi idi.
Özel Harp Dairesi nin emri ve kontrolu altinda T.C.Devleti Anayasasi yapildi. Kurum ve Kuruluslar kuruldu ve hepsinin ana dayanagi olarak "rejimin korunmasi" dikte edildi. Rejim olarak belirtilmek istenen; DIS GÜCLERIN MANDA CIKARLARININ KORUNMASI idi.
Dünyada en üstün arsivler olarak bilinen OSMANLI ARSIVLERI ni, üzerinden 90 yil gecmesine ragmen halen sakli tutan Genel Kurmay Baskanliginin bunu neden yaptigi sorusu altinda yatan -belkide- bu gerceklerdir.
Bu konudaki çok sayıda Meclis araştırmalarına, belgesellere ve kitaplara göre Türkiye'deki Süper NATO kronolojisi şöyle:
1952: NATO'YLA KURULDU
Türkiye 4 Nisan 1952'de NATO'ya sokuldu. 'Gizli ordu'nun adı Seferberlik Tetkik Kurulu'ydu ve Amerikan Askeri Yardım Heyeti adi altinda kurulan, aslinda CIA TÜRKiYE MERKEZI olan Ankara Bahçelievler'deki binasında faaliyet gösteriyordu.
CIA ve Adnan Menderes hükümeti arasında 1959'da imzalanan askeri bir anlaşmada gizli ordunun yurtiçi görevi ifade edilirken, gizli askerlerin; T.C.Devleti nin MANDA ANLASMALARINDAN dogan yükümlülüklerini; "rejimi korumak" olarak kabullendigi ve rejimi korumak adina "rejime karşı iç ayaklanma durumunda da" yerine getirme vazifesini yüklendigi, bu örgütün rejimi yani MANDA ANLASMALARI ni korumak icin rejim tehlikeye düstügünde harekete geçirileceği belirtiliyordu.
1965: Seferberlik Tetkik Kurulu İSMİ DEĞİŞTİRiLDi
Menderes Hükumetini devirme esnasinda cok aktif olan Seferberlik Tetkik Kurulu, darbenin basini ektigi icin desifre oldugundan dolayi 1965'te yeniden yapılandırıldı ve adı Özel Harp Dairesi olarak değiştirildi.
Özel Harp Dairesi ve kontrgerillası nın resmi görevi şöyle ifade ediliyordu: "Komünist işgal ya da ayaklanma durumunda, işgale son vermek için gerilla yöntemlerini ve mümkün olan tüm yeraltı faaliyetlerini kullanmak.
"Ancak gölge görevler, yurtiçi kontrol ve yanıltma operasyonlarıyla o kadar iç içe geçti ki; kontrgerillaları teröristlerden ayırt etmek giderek zorlaşmaya başladı.
TESADÜFEN DESiFRE EDiLDi
Başbakan Ecevit, böyle bir yapının varlığını 1974'teki Başbakanlığı döneminde tesadüfen öğrendiğini açıkladı. 1974'te dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Semih Sancar'ın, "acil bir ihtiyaç için Başbakanlık'ın örtülü ödeneğinden bir kaç milyon dolar istemesiyle" başlayan bilgilendirme sürecini şöyle aktaracaktı: "Bu paranın ne amaçla istendiğini sormak zorunda kaldım. 'Özel Harp Dairesi için istiyoruz' yanıtı geldi.
"Öyle bir resmi dairenin, o zamana kadar adını bile duymamıştım... 'Şimdiye kadar bu dairenin giderleri nereden karşılanıyordu?' diye sordum. O zamana kadar bu dairenin tüm giderlerini bir gizli ödenekle ABD'nin karşıladığı bana bildirildi... Özel Harp Dairesi'nin nerede bulunduğunu sordum. 'Amerikan Askeri Yardım Heyeti ile aynı binada' yanıtını aldım..."
Ecevit kendisine verilen brifingle daha ayrıntılı bilgiler edindi: "Adları gizli tutulan bazı 'vatansever gönüllüler' de sivil uzantı olarak çalışmak üzere ömür boyu görevlendirilmişlerdi. Gereğinde bu gönüllü sivil vatanseverlerin kullanmaları için de, Türkiye'nin bazı yerlerinde gizli silah depoları oluşturulmuştu."
1990: YİNE AD DEĞİŞTİRDİ
Darbeler yapildiktan sonra, CIA ve Ülke icerisindeki ÖRGÜT; darbe sorumlulugundan kurtulabilmek icin mevcut örgütü lagveder ve yerine yenisi kurar.
Bu nedenledir ki, İtalya'daki ısrarlı soruşturmalar gizli örgütü açığa çıkardı. İtalya'da birçok kanlı eylem yapan gizli örgütün adı Gladio'ydu ve bu örgütlerden birçok Avrupa ülkesinde bulunuyordu. Batı ülkeleri bu örgütleri tasfiye ettiklerini açıkladı. Türkiye'de bu yapının varlığı resmen doğrulanmadı, ancak bu tarihten sonnra Özel Harp Dairesi, Özel Kuvvetler Komutanlığı altında faaliyet yürütmeye başladı.
DİĞER ADI ERGENEKON MU?
Erol Mütercimler'e göre ülkeyi darbeye sürükleyen ve bugün "çete" diye anılan örgütün gerçek adı; Ergenekon:
"Ben de ilk kez bu örgütün adını öğrendiğimde şok oldum. Gerçek anlamda şok oldum. Çünkü o kadar yıl yüzlerce insanla konuştum, ki ihtilalci darbeci subaylar çok büyük bölümü; ama bunu ilk ben emekli tümgeneral Memduh Ünlütürk'ten duyduğumda anlayamadım."
1990 dan sonraki darbeci cetenin adi ERGENEON dur. Ya 1920 ile 1952 yillari arasinda bu ötgütün adi ne idi ?
1996: SUSURLUK KAZASI
Susurluk kazasının ardından ortaya çıkan ilişkiler ve iddialarla ilgili TBMM'de komisyon kuruldu. Komisyon raporuna muhalefet şerhi koyan Fikri Sağlar,
"Türkiye'de 1952 yılında Seferberlik Tetkik Kurulu'nun kurulması, daha sonra da Özel Harp Dairesi ve Özel Kuvvetler Komutanlığı olarak adlandırılan oluşumun irdelenmesi zorunluyken, bu konu gözardı edilmiştir" dedi.
Not: Yukarıdaki bilgiler Daniele Ganser'in, NATO'nun Gizli Orduları ve Can Dündar ile Celal Kazdağlı'nın Ergenekon adlı kitaplarından alınmıştır.
Türkiye'yi 12 Eylül'e götüren süreçteki en kanlı eylemlerden biri 1 Mayıs katliamıydı. Ecevit katliamların ardından Cumhurbaşkanı Korutürk'e Özel Harp Dairesi'yle ilgili bilgiler aktarmış ve eylemde kontrgerillanın parmağı olduğundan şüphelendiğini bildirmişti. (Aktifhaber)
En son CyberTrouble tarafından Cuma Ocak 29, 2010 2:58 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
